30 Mayıs 2006

smallville yöresi

lost dizisiyle ilgili post tahinpekmez'de çok hit alınca, lost sevmeyen bir insan olarak neden smallville dolaylarından bir diziyi de masaya yatırmıyoruz diye düşündüm.

efendim bi numarası yoktur bu dizinin. her bölümde ayrı mutantlarla, değişik güçleri olan kişilerle mücadele edip, zekasını ve duygularını da kullanarak bir şekilde alt eder rakipleri Clark kardeşimiz. asla mağlup olmayacağını bilirsiniz bu kardeşimizin. bu bakımdan "eeehhh, çoook banaaaalllll" denilmesi gerekir normal şartlar altında. ancak durum hiç de öyle değildir. çok enteresan bir biçimde izlenilebilitesi var bu dizinin. (türkçenin de içine sıçtık bu vesileynen) izlersiniz müptelası olursunuz ama "ulan bu senaryoyu ben bile yazarım ne var ki" dersiniz bir yandan da.

insanı fitil eden bir sürü şey var dizide. arkadaş Clark gerizekalının önde gidenidir zaten. sen ilkokuldan beri sev kızı, gidip bi kelime bile söyleyeme. kızımız Clark'ın gözünün içine bakmaktadır. "yok mu beni seveeeeen" diye. ama dedim ya bizim Clark süzme salaktır, anlamaz. sinir eder insanı. Lana Lang ise idiotun bayrak taşıyanıdır. eşek gibi sever Clark'ı ama neymiş efendim adamın sırları çokmuş. tereddüt ediyomuş. birsürü çocukluklar falan filan işte. ama Lana güzelliğiyle, Lost dizisindeki Kate'e her türlü koyar, o ayrı. (keyt'di, di mi o kızın adı Frekocum?)

dizinin en sağlam karakterleri ise Luthor ailesi'dir. makyavelist bir baba ve güç, iktidar ve vicdan arasında sıkışmış bir oğul çok renkli hikayelere neden olur.

bir de accaip sinir bişey var dizide. kimse de telefon alışkanlığı yok arkadaş. adam anasının nikahındaki malikhaneye gidio iki üç cümle kurup dönüyo. ulan gerizekalı telefonla arayıp söylesene. canına yazık lan. her gün bikaç kelime için o kadar yol yürünür mü?

- onlara gerçeği söyledin diye senden nefret eden oldu mu hiç Lana?
- evet Clark.
- Pete ve ben kavga ettik bugün. dostluğumuz devam edecek mi bilmiyorum.
- ne hakkında kavga ettiniz.
- keşke söyleyebilseydim.
- e ben siktirip gideyim o zaman.
- e bi zahmet. çok bile durdun.
- tamam. bye. öptüm seni şeker...

öyle ya da böyle çocukluk hayallerimizi sunar bize bu dizi. bence aslında insanlar da bu yüzden çok severler bu hikayeyi. uçmak, çok kuvvetli olmak, zor durumda olan insanlara yardım etmek, vb.. özellikle kahramanlıklar yaparak kızların gönlünü çalmak benim hayallerimdi küçükken. sevdiğim kız zor duruma düşerdi hayallerimde. gider kurtarırdım onu. sonra kızlar paylaşamazdı beni. o denli de mükemmel bir insan olurdum o hayallerde.

neyse efendim. izleyin, izlettirin diyerek slogan bi cümleyle bitireyim bari yazımı.

5 yorum:

  1. şimdi konu dönüyor dolaşıyor, hatun kaldırmaya kitleniyor işte.. adam diyor ki keşke kriptonlu olaydım da hatunlar bana hasta olaydı, ben diyorum ki keşke adada olaydım da halay çekeydim keyt ile, öbür hatunlarla falan; demek ki hepimiz aynıyız, çocuk hayali falan hep işin aracı, amaç belli:)

    efem, ben süpermeni kafada bitireli yıllar olduğu için, bu dizi ve türevi işler pek haz vermemekte.. ulan süpersin, bişeyi çözebilmek için zbilyon tane seçeneğin varken gidip en çetrefillisinden hallediyosun, niye? sırf çekim olsun, millet seyretsin.. yoksa tüm hadiseler takribi bir saniye civarı alması lazım abinin erişebildiği hızlar gözönüne alındığında.. gerektiğinde dünyayı itmedi mi bu adam? zamanı geri döndermedi mi? e o halde ne demeye düşünüyosun öylemi böylemi diye a allahın kriptonlu dallaması?

    sırf rahmetlinin hatrına, kafamda ölmez bir süpermen imajı var, ama böyle genç süpermen falan bize gelmiyo..

    son olarak, telefon meselesine el atalım: arkadaşım, adam süper, sesten ışıktan hızlı hareket edebiliyo, ne diye kontör harcasın iki adım yol yere üç kelime laf sarfetmek için? süpermen işte, iktisat falan yalamış yutmuş, yersen:)

    YanıtlaSil
  2. şimdi benim burada bir temas edeceğim nokta daha var...

    madem ki smallville böyle süper heroların buluşma noktası , en egzantrik adamlar bile oraya geliyor , yok mudur bu kasabanın şerifi atıyorum bir ilgileneni ağır ağbisi ??? (bizim ağır ağbimiz var)

    Diyeceğim odur ki , şuan 17 -18 yaşlarını izlediğimiz süpermen kardeşimiz tüm olaya yetişiyor. Yahu yollarıda temizlesin geceleri yada ne biliyim vergilerin düzenli gelmesini sağlşasın falan , varsa yoksa dünyayı kurtarıyor smallvilleden başlayarak...

    YanıtlaSil
  3. Ben bu diziyi de sevemedim bir türlü. Süperman kişisine gıcığım belki, efendim sende öyle güçler olacak sonra sen de neymiş soygunculara hesap sor, Lex Luthor'u tokatla.

    Hani diyorum o derece güçlü kudretliyken apartmandaki yangından çocuk kurtarma gibi işlerle uğraşmasında bir çeşit asillik mi söz konusu yok direk hoşuma gitmiyor. Tek okumaya zahmet ettiğim Süperman ç.r.'si ise Doomsday ile savaştığı mini seridir. Yoksa hatırlatırım Süperman'in çıkış noktası çekik gözlü japonları ve nazileri amerikayı yok etmeye çalışırken tokatlamaktır, uyandırayım.

    YanıtlaSil
  4. arada bi cigdem citlerken ole bi bakarak oluyorum valla ama, cigdem citlemek bile daha cazip kaliyo bu smallville hede'sinin yaninda :) beyanatimi yaptim; cektirip gidip bi cay koyiim ben.. :))

    YanıtlaSil
  5. uçamayan süpermeni ben neyleyim lan..
    ucunca dizinin maliyeti yukseliyo sanirim hahahaha

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.