31 Mayıs 2006

Seri Üretim 10 Otoban Faresi

Disclaimer: Bu yazının sahibi trafik terörüne karşıdır ve mümkün mertebe bu egosunu pistlerde tatmin etmektedir.

1- 1998 Honda Civic Type-R 1.6 185hp
Kesinlikle teknoloji ve mühendislik mucizesi, Honda mühendislerinin ilk olarak 1994 yılında Civic Crx (Civic Renaissance Type-X) Si-R modelinde kullandığı B16A2 motorunun daha sonra 1996 yılında EK9 kasa kodlu Civic hatch'de devam ettirdiği bir modeldir CTR. 96-99 Civic Vti'larda 160 hp üretebilen bu güçlü motor, sadece Japonya'da satılan CTR modelinde 185 hp üretebilmektedir. CTR'ın önemli özelliklerinin başında rengi (sadece beyaz renk üretilmiştir, diğer beyaz (tafetta white) civic'lere nazaran ctr championship white'dır), tüm donanımlarının iptal olması (klima yok, abs yok, hidrolik direksiyon yok, kaset çalar ops.) onu safkan yapmasının sebeplerindendir. Bu makinanın hiç mi dandik özelliği yok derseniz, tabikide vardır. gaz ve debriyaj pedalının arasındaki pedal (bkz. fren) sadece yavaşlamaya yarar. Kesinlikle sert fren ve kısa durma mesafesi gibi şeyleri unutun. Hele makaslı kullanımlarda panik frenlerden ve önünüzdekinin dibine girmekten kaçının. Internette brembo ve endless'ın fren kitleri 2000usd'den başlamakta ve ilaç kıvamındadırlar. Modifiyeye sonuna kadar açık olan bu otomobile, amerika ve avrupada binlerce third party tuning parçası bulabilirsiniz. turbocharger kitlerden supercharger uygulamalarına kadar envai modifiye listesi mevcuttur. Şu anda dünya rekoru Hawai'de 2.0 stroker kit ve turbo beslemeyle 900hp üreten bir ustamızdadır. Kendisini burdan saygıyla selamlıyoruz.

2- 1993 Clio Williams 2.0 150 hp
Renault ile Williams firmalarının F1'deki işbirliklerinin otomobil pazarına yansıması. İlk olarak 1994'te 400 adet sınırlı sayıda üretilen bu otomobil, daha sonraları 1.8 litrelik motorla seri üretime geçmiştir. Üzerindeki 2 litrelik motor 150 beygir güç ve 185 nm tork üretiyordu. Motor (F7R) başarısından dolayı daha sonraları 1996 yılında Megane Coupe 2.0'a ve 2000 yılında da Renault Spider'a hayat verdi. Az sayıda üretilmesinden dolayı fazla modifiye seçeneğininin olmamasına rağmen şehiriçinde düşük yakıt tüketimiyle ve seriliğiyle avrupada oldukça popüler oldu.

3- 1986 Peugeot 205 T16
Dünya Ralli Şampiyonasında Gr. B'de rekabetin kızıştığı dönemlerde Lancia'ya ve Audi'ye karşı birşeyler yapmak zorunda hisseden PUG mühendisleri bu otoyol canavarını ürettiler. WRC'de mecbur kılınan homologasyon kurallarından dolayı 200 adet yol versiyonunun üretilmesi zorunluluğundan 205 T16 hayat buldu. Turbo'nun T'si, 1.8 litrelik 16 subaplı motorun 16'sı ile T16 200 beygir, Gr. B versiyonu rallilerde 450hp civarı güç ile yürüyordu. Ülkemizde de 1.6 ve 1.9 GTI'larının oldukça popüler olduğu ve önden çekerli otomobillerde yol tutuşa farklı bir bakış açısı getiren 205 gerçek bir otoyol faresiydi. Bizzat TEM'de 170 km/h ile 3 şerit makas denemelerinde en ufak bir kopma ve çizgiden çıkma eğilimi göstermeyen bu ihtiyar delikanlı köşelere konumlandırılmış tekerlekleri ve 850 kiloluk hafif kasasıyla direksiyonda ağzınızdan salyalar çıkmasına sebebiyet vermektedir. Lakin bu hafifliğin getirisi olduğu kadar götürüsüde olmaktadır. Eğer gerçekten adrenaline susamışsanız abdest alarak binmenizi tavsiye ederiz. Zira pertten sonra canlı çıkanlara gazi madalyasının verildiği sadece şehir efsanelerinde yazılmaktadır.

4- 1984 Renault 5 Turbo
İlk olarak 1980 yılında yollara çıkan Renault 5 Turbo, 1.4 litre turboşarjlı ve 160 beygir güç üreten mini sınıfın hırçın çocuklarından biriydi. İlerleyen dönemlerde dünya ralli şampiyonasındaki başarısından dolayı 180-210 ve son olarak 205 T16 ile başedebilmek için 350 beygirlik versiyonları üretildi. 80'li yıllara özgü köşeli tasarımı, mid-engine (ortadan motorlu) şasisi ve pocket rocket'ların atalarındandır. Şu anda ülkemizde sağlam ve yürüyen durumda 2 tanesinin olduğu bilinmekte. Bir tanesi Yeşilköy civarlarında satılık olarak, diğeri de Işıklar Holding'in otoparkında yaşamlarına devam etmektedirler.

5- 1998 Nissan Sunny Gti-R 2.0 turbo 230hp
Aslında bu gti için nerden başlasam bilemiyorum. Türkiye'de fazla bilinmeyen ama özellikle Japonya'da fazlaca tutulan bu araçta yok yok sayın seyirciler. 4x4 yürüyen, 200SX'den alınma SR20DET kodlu 2.0 litre 230hp'lik motor, LSD(limited slip differential) bunlardan bazıları. Ufak modifiyelerle bile korkunç güçlere çıkan bu makina özellikle ülkemizde Gr. N kategorilerinde rallilerde boy göstermiştir. Safkan bir Japon gti'yı olduğu için sayısız modifiye parçası ve uygulaması bulunan bu araç maalesef az sayıda üretilmiştir ve hepsi sağdan direksiyonludur. Skyline'da da kullanılan ATESSA 4x4 sistemi ile anormal ivmelenmeye sahip bu araç, aynı başarıyı yol tutuşta gösterememekte ve ön kısmının ağırlığından dolayı çok fazla understeer'a kalmaktadır. Fakat sayısalı tutturduğumda kolleksiyonuma katacağım ilk makinalardan biridir.



6- 1998 Toyota Glanza 1.3 turbo
Toyota aslında uzun yıllardır hot hatch üretmiyordu. 1984’de 4A-GE motorlu Trueno’sundan sonra uzunca bir süre süratli HB araba üretmeyen Toyota 1998’de yeminini bozdu. Hem de ne bozmak :) 1.3 litre hacimli ve turbo şarja sahip Glanza özellikle Asya’da kendini kanıtlamış bir otomobil. Maalesef bu modelin soldan direksiyonlu versiyonu olmadığı için kendisi hakkında reel sürüş izlenimlerine sahip değilim. Lakin Kıbrıs’ta ikamet eden arkadaşlarım tarafından pozitif duyumları almış bulunmaktayım. Japon olmasının avantajıyla kendisi için üretilen ciddi rakamda modifiye parçasının bolluğu Glanza’yı bu listeye sokmaya yetiyor. Olurda sağdan direksiyonlu ülkelerden birine yolunuz düşerse, ve bu Yaris kılıklı bodur fareye otobanda diklenirseniz dikkatli olun derim. Zira 1.3 litre hacimden 200+ beygirler çıkarabilmekte kendisi.

7- 1994 Opel Astra Gsi 2.0 150hp
Almanya'da ve Türkiye'de uğruna fan kulüplerinin kurulduğu, sahip olanların aracı sattıktan sonra bile uzun süre başka birşeyden zevk alamadığı, bambaşka bir hatchback. Yol tutuşu, ivmelenmesi, son sürati, sağlamlığı ve çok az problem çıkarması ile safkan bir sporcu. Kalbinde atan C20XE kodlu GM motoru, abileri Calibra ve Vectra'ya da hayat verirken 150hp ve 196nm tork üretiyordu. Hatta öylesine başarılı bir bloğu vardı ki, Calibra Turbo ve Vectra Turbo 4x4'te de yine C20 kullanılıyordu. Kısa bir süre sahibi olduğum bu araç bana her zaman keyif vermiştir. Ciddi modifiye seçeneği, başka hiçbir Almanda olmayan ivmelenmesi o sınıfta kendisini rakipsiz yapmıştır. Özellikle şanzımanı aşırı başarılı olan GSI, standart haliyle bile düz yolda 250km/h'nin üzerine çıkabilmektedir (benim rekorum 245km/h). Halen İstanbul'da ve Ankara'da turbo ve nos uygulanmış ve otoyolda M3'lerle dalga geçen örnekleri mevcuttur.

8- 1998 Peugeot 106 GTI 1.6 120hp
İşte gerçek otoyol faresi. 106 gti Türkiye'de belkide en popüler olan minik sınıf GTI'yı. Özellikle 90'lı yıllarda ülkemizde modifiye parçalarının azlığı ve ustaların henüz performansa yönelik bir gelişme gösterememesinden dolayı standart haliyle bile birçok aracı üzen 106 gençlerin sevgilisi olmuştur. 90'ların sonunda ve 2000'lerin başında birçok drag yarışında şampiyonluğu olan 106 (34 CBK bunun en güzel örneğidir) otoyolda da kendisini kanıtlamıştır. Pocket Rocket'ların bir numarası olan bu mini fare 900 kg'lık ağırlığı ve kolay devirlenen motoruyla özellikle sıkışık trafikte en sevdiğiniz oyuncağınız olabilir. Düz yolda küçük hacminden dolayı nefesi 215 gibi süratlerde kesilsede gözü hep şehiriçindedir. Bütçeye en uygun modifiye 306gti'da kullanılan 2.0lt. 167hp'lik motorun swap işlemidir.

9- 1975 Vw Golf Gti
Bu arabanın burada ne işi var dediğinizi duyar gibiyim. Evet, listemizin 2 haneli beygir gücüne sahip tek aracı olması onun otoyol faresi olamayacağı anlamına gelmiyor. Zira üretildiği tarihlerde kendisine rakip henüz yoktu. Bu aracın en büyük özelliği dünya otomobil literatürüne GTI terimini sokmuş olması. Grand Tourismo Injection kelimelerinin ilk harflerinden oluşan bu kavram özellikle 80’lerin sonuna doğru neredeyse her üreticinin birer Gti üretmesine sebep oldu. Kendisinin bir ilke imza atması ve bizleri otoyol fareleriyle tanıştırması karşılığında bizde ona vefa borcumuzu ödüyor ve listemize ekliyoruz.Long Live GTI...

10- 2006 Mini Cooper S 1.6 Supercharged John Cooper Works
Evet, listemizin en genç fakat aynı zamanda en kısa sürede kendini kabul ettirmiş faresi. Mazisi çok eskilere dayanan bu otomobil BMW mühendislerinin çabalarıyla yakın dönemde tekrar hayata döndü. Son dönemde moda haline gelen retro tasarımların en güzel örneklerinden olan bu otomobile güncel 205 gti diyebiliriz. Şahsen benim bu otomobili 205 1.9 gti’a benzetmem için birçok neden var. Öncelikle yürüyen aksamı, köşelere yerleştirilmiş bu otomobili sert süspansiyonlarla beraber tam bir yol tutuş canavarına dönüştürüyor. 1.6 litre hacimli ve süper şarjlı motoru ile 200 km/h sürate kadar kesintisiz bir ivmelenmeye sahip olan Cooper 180hp güç üretiyor. 2006 modellerinde sınırlı kaydırmalı diferansiyele (LSD) sahip olan bu faremizin bir de modifiye edilmiş versiyonu var. Evet, Cooper’ın resmi modifiye garajı John Cooper Works tarafından mıncıklanan bu fare tam tamına 210 beygir ve 245 nm tork üretir hale gelmiş. Güçlendirilen ve sertleştirilen süspansiyon sistemi halihazırda zaten otoban faresi olan bu makineyi iyice çılgına çevirmiş. Caddeciler bilirler, Onurcan’ın sahip olduğu 34 SUS siyah Cooper S halen Auto Drom pistimizin time trial rekorunu elinde bulundurmaktadır ve nice Evo’lar 205 Mi16’lar rekorunu kıramamışlardır. Hem pist, hem cadde hem de otoyol için biçilmiş kaftan olan bu araç loto çıktığında koleksiyonuma ekleyeceğim diğer bir faredir.

5 yorum:

  1. işte bu be! hayır yani, kazara sayısal çıksa, o şaşkınlıkla parayı çarçur edicez.. hiç değilse el altında böyle bi top on listesi olması iyi oldu, aptal makinalara para bağlamamış oluruz diyorum kendimce:)

    YanıtlaSil
  2. Ben Suzuki Vitara istiyorum eski model. Niye ve hangi eski model onu bilmiyorum, üstüme gelmeyin.

    YanıtlaSil
  3. coupe diyoruz, kadın suv'dan dalıyor mevzuya.. işte böyle birader, futbol ve araba geyikleri herzaman maskülendir, maskülen kalacaktır:)

    YanıtlaSil
  4. Hımm tamam o zaman siparişi size mi veriyoduk? Beyaz olsun pls.tşk.

    Land Rover tavsiye ediyomuş, ya bi gidin deli bunlar valla:)

    YanıtlaSil
  5. arka koltuğa oturmaktan hazzederim, ama minimum 500 sel olmalı ki anca sığıyo bacaklar, öhöm:)

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.