30 Mart 2006

hep aynı...

"yine darallardayım.. yine şöyleyim.. yine böyleyim" diye sürüp giden kısır döngüyü anlamlandırma çabası içindeyiz.. 17 18 yaş bunalımı diye isim taktığımız anasını sattığımın şeyinin 10 sene sonra hala sıkça tekrar ediyor olması aslında korkutuyo insanı.. demin tek izlenesi bulduğum türk dizisini; hırsız polis i izliyodum.. adam ölümle boğuşurken ona mücadelesinde en büyük desteği sağlayan etkenin sevgilisine duyduğu aşk olduğu işleniyodu.. sktr yaa diyesim geldi.. izleyemedim.. o kadar yitirmişiz ki.. böyle aşklar sevgiler olmadığını.. bunların tamamen yapısal olduğunu, aslı tamamen kimya olan bu şeye, kişinin beyninde bunu bi şekilde böyle kodlayarak aşk dediğini biliyorum artık.. artık işte başarının mutlulukta çok büyük etken olmadığını da biliyorum.. artık illa birşeylere tutunma çabasının ne kadar anlamsız olduğunu biliyorum.. hayatımdaki en önemli şeyin dostlarım olduğunu, ama ne yazık ki onların yetmediğini de biliyorum.. 1 ay sonra 28 yılı devirirken hala bilemediklerimin ağzıma sıçtığını biliyorum.. zorlamak yerine tecrübe ederek öğrenmeyi seçiyorum.. geç mi kalıcam?? çok umrumda değil artık.. fazlaca alkol alınmış bi akşamın sonunda yazdığım bu saçmalamalar yüünden pişmanlık duyabileceğimi hatta yarın silebileceğimi de biliyorum.. ya da yarın yine anlamsızca nefisss uyanıp içim kıpır kıpır işin yolunu tutarken günün kalan ksımını bazen aptal dolusu bulduğum insanlarla gayet mutlu-mesut kakara kikiri geçiricem.. falan filan falan filan...

4 yorum:

  1. işte bu sayın seyirciler.. tahinpekmez içip içip içinizi dökesiniz diye de burada!

    ve fakat yanılıyorsunuz sayın sarhoş peitho, aşk öyle sadece kimyasal bişey değildir.. kimyadır tabi, koku uyacak ten uyacak salya uyacak şu bu.. ve aynı zamanda fiziktir, biyolojidir, coğrafyadır, matematiktir, iktisattır, tarihtir, felsefedir.. an itibariyle bunların hepsinin altını dolduracak enerjiye sahip değilim ama belki bir başkası kıyak yapar, yarın kalkar okuruz, ya da siz bizzat kendiniz verdiğim bu örnekleri taçlandırabilir, buraya yazabilir ya da kendinize saklayabilirsiniz..

    28 yaşımda hayatın en büyük darbelerden birini aldığımı sanıyordum, kör olasıca apo yakalana yakalana italyada yakalanmış ve işlerim bıçakla kesilmişcesine zedelenmiş, bitmişti.. en büyük eğlencem haftada bir sakal traşına berbere gitmek ve evde oturup bilgisayar oyunları hatmetmek olmuştu işsizlikten..

    şu an geriye dönüp baktığımda, aradan 8 sene geçmiş neredeyse, ve ben askerlik öncesi olmasına rağmen o günlere dahi dönmek için ne gerekirse fazlasıyla vermeye razıyken, sizin oralara gelmeye daha bir ayınız var, gamdasınız, kasavettesiniz..

    hal böyleyken, reca ederim tekrar güzel şeylere bir bakınız, nefes almayı deneyiniz, alınız da hatta.. çünkü 35inize geldiğinizde size de biri kalkıp "ulan keşke 35 olsam da sol kolumu versem anasını satayım" diyecektir.. herşey o dakikada güzel olduğu için, her şerde bir hayırdırdan da hareketle, gününüzü daha keyifli yaşamaya çabalamanızı tavsiye ederim acizane.. geçmiş geride kaldı, gelecek diye birşey yok, mühim olan o andan aldığın keyiftir diyor saygılarımı sunuyorum..

    ha bir de silerim ederim demişsiniz, hele bi silin, etnik temizlik yaparım alimallah, deli etmeyin beni:)

    YanıtlaSil
  2. arkadaşım, biz burada "de" demişiz, "dahi" anlamındadır, a üzerinde şapka yoktur..

    hertürlü kakarayı kikiriyi buraya yansıttık, eğlendik, eğlendirmeye çalıştık, ve fakat dedik ki, canı sıkılan da yazsın, üzülen de, belki merhem olamayız ama gene bu içeriğe doğru kakarakikiri yaparız da insanların daralı azalır bir nebze..

    ha, adam doom metalden east coasta yatay geçiş yapınca bir takım özelliklerini kaybediveriyormuş, burdan bunu çıkarıyorum ben.. tabi ki haksızdır bu ibneler, pardon kişiler, ve kendilerine laflarımız özel fırınımızda her daim sıcak olarak servise hazırdır..

    biz burayı, bizi ve sizi yoran iblislerden bir sığınak olsun, kendi kendimize coşalım eğlenelim üzülelim - neticede paylaşalım diye açtık.. en tepede bi diskleymır var, ne diyor, "herkes birşekilde bir yerden connected".. bunun meali çok basit, burada yazan birisini ben tanımıyosam sen tanıyosun, ama seni tanıdığım için ben de connectim kendisine.. işte bu yüzdendir ki, kapışmayı minimumda tutmaya çalışmaktayım, ama geçirme, giydirme, tatlı tatlı ayar verme sonuna kadar serbesttir, severek yapıyoruz, yapanları alkışlıyoruz..

    al sana huzur birader, en azından yazdığına comment yazacak insanın kim olduğunu sen bilmesen de bir alttaki biliyor, kimse bruker değil, kimsenin ikinci bir kimliği yok, herkes ama herkes gerçek kişi..

    aha da buradan beyanatımdır, 10 tane tommiks gönderip de buralarda at koşuracak tek bir allah kulu olmayacak..

    hadi hayırlı traşlar:)

    YanıtlaSil
  3. efenim yani burası böyle hanımlarla dolu olmasa -öhöm- "o lafları atlattık" ile başlayan "yo mama" benzeri türkçe hadiselere gark ederidim o güzide kişiliğinizi, amma annemin küçükken söylediği güzel bir laf vardı onu hatırladım bir anda, "itle köpekle uğraşma"..

    şerefimle yaşayan bir kimseyim ben, kover dinleyenin borusuna gitsin diyor saygılarımı sunuyorum:)

    YanıtlaSil
  4. yav bırak bu ibişi peithocuum, artis işte:)

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.