09 Haziran 2006

Almanya 2006 Dünya Kupası


Ve işte o gün yine geldi. 4 yıl önce, yine bu zamanlarda ekran başına kilitlenmemizin sebebiydi ünya kupası. O kupada Türkiye de vardı. Takımımız kupa sonucunda dünya 3. sü olarak ayrılıyordu Japonya'dan.

Bu seneki kupada maalesef Türkiye yer almıyor. İstatistiklere bakılırsa Dünya kupalarında 3. olmuş bir takım çoğunlukla bir sonraki kupaya katılamamış. Hep elemelerde başarısız olmuş. Bu da ilginç bir istatistik.

En büyük favori her zaman olduğu gibi yine -büyüklerimizin deyimiyle- Berezilya. Kupa boyunca bütün gözler Ronaldinho'nun üzerinde olacak. Ama gerçekten de bu ilgiyi hakediyor adam. Topla oynarken adamın yüzünde güller açıyor resmen. Yaptığı işi sevmek dedikleri bu olsa gerek. Sonracıma Robinho var. Kaka -adına bakıp aldanmamak lazım- faktörü de Brezilya için çok büyük etken oluşturuyor. Bütün oklar ilk başlangıç koşullarında (t=0 anında ve NŞA) Brezilya'yı gösteriyor.

Eminim bir de herkesin gönlünde bir şampiyonu vardır. Şahsen benim gönlümün şampiyonu, Çek Cumhuriyeti. Aslına bakarsanız bu kupanın en büyük sürpriz adayı da Çek Cumhuriyeti. Disiplinli, organize ve çok çabuk oynayan bir takım. Hücuma kalkılıyorsa hep beraber, savunmaya geçiliyorsa yine hep beraber hareket ediyor takım. Oyuncuların uyumları da dadından yinmez. Çek Cumhuriyeti'nin maçları büyük keyif verecektir.

İçimden bir ses -mide gurultusu değil- finalin Çek Cumhuriyeti ile Brezilya'nın oynayacağını söylüyor. Bekleyip, göreceğiz.

Bu arada ekonomi çökmüş, Konya'da kız arkadaşının omzuna kolunu atan öğrenci hakkında soruşturma açılmış, $1.60, € 2.00 YTL olmuş, vs. vs. vs.

Bu süre içinde zam şampiyonası ise, benzin ve şeker arasında büyük çekişmeye sahne olacak gibi.

1 ay boyunca futbolla yatıp futbolla kalkacağız yine.


Forza Czech Republic

2 yorum:

  1. Ben bu yıl da geçen kupada olduğu gibi -biz katılamadığımızdan- Amerikayı tutuyorum. Gerçi bulundukları kümede şaka gibi takımlar (Kanada, Meksika vs) olduğu için her yıl neredeyse otomatik katılıyorlar ama geçen kupada çeyrek finale çıkıp gayet de güzel mücadele etmişlerdi...De kupayı Brezilya alır ki, asıl takımdan bir adam sakatlansa yedeklerden teki bir buçuk Galatasaray ediyor. Korku içindeyim. :)

    Bir türlü kurtulamadıkları "bir maçta 100 küsür sayı olacak arkadaşım, illa yenen ve yenilen olacak beraberlik de neymiş, hayat bu dostum ya kazanıcaksın ya kaybedicek yeah" zihniyeti yüzünden güzelim spordan zevk alamıyorlar ama en azından beş on yılda bir parlayan bir gazla değil de cidden çabalayarak, mücadele ederek bir yerlere gelmeleri mümkün.

    YanıtlaSil
  2. Uzun haftalar boyunca yapılacak olanı özetleyen şu güzide reklam ile hatırlatmak isterim...

    Lütfen copy paste edin adresi...

    http://static.flickr.com/52/161922409_446f11d2f8.jpg?v=0

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.