20 Ekim 2006

kan şekeri hiperaktif çocuktum ben gribal enfeksiyon olduğumda

Selam:)

Hav meni taymdır gayet uyuz edici, incik cincik bir iş aldığımdan ve bu işi bitirmek için hemi evde hemi işte sabahladığımdan ve aynı zemanda oruçtu sahurdu karmaşası içinde bulunduğumdan tahinimin pekmezimin yüzünü göremez olduydum. İşi teslim edip cuma ödemelerini büyük ölçüde yapınca hafiften bir gevşeyip siteye girdim. Öncelikle insani bir borç olarak google reklamlarına dıhladım her zamanki gibi..Yalnız bir acaiplik var ki bende midir ortamda mıdır bilmiyorum, en tepedeki reklamlardan (Ramazan'ın da etkisiyle) "islami chat" yazana tıkladım vefakat açılan linklerden İzmir'den arkadaş bulma sitesine kaydım ki içerisinde boncuk gibi hatunlar vardı..Sonra oruç olduğum hatırıma geldi, siteyi sık kullanılanlara ekleyip bayram sonrası İzmir kızlarına musallat olmak üzere kapattım pencereyi..

Yazının başlığı dikkatinizi çekmiştir veya merak uyandırmıştır..Yani inşallah öyle olmuştur. Niye durduk yerde böyle bir başlık attım, aşağıya buyrunuz.

Milletçe bazı şeyleri moda yapma , hatta deyim yerindeyse patlatma huyumuz var..Video dönemlerini bilenler bilir, herkes kaset manyağı olmuş, her semtte iki üç videocu açılmıştı...Zaman zaman bir marka, zaman zaman bir kelime vs..Hülya Avşar bir başlık giyer, ertesi gün İstiklâl'de vitrinlerde "Hülya Avşar başlığı geldi" yazar falan..Toplumsal alışkanlıktır, sana nedir deyip geçebiliriz buraya kadar ama işin bir garip boyutu da var.Biz hastalıkları da moda yapıyoruz yahu..

Bir arkadaşına soruyorsun misal "bugün biraz yorgun görünüyorsun hayırdır" diye..cevap: "ay kan şekerim düştü biraz, ondandır".. Allah Allah.. Benim bildiğim şeker tahlili, sabah aç karnına yapılır, ya o el kadar cihazlarla ya da laboratuarlarda..Ama biz aşmış milletiz ya, şöyle içimizi dinleyip "hımm, kan şekerim düştü" diyebiliyoruz..Yeni çıktı bu türkü..Eskiden insanlara sordun mu ya "başım ağrıyor" ya da "üşüttüm galiba" derdi..Peki şimdi? Olur mu canım, ya "migreniniz" vardır ya da "gribal enfeksiyon"..Nezle deyip sosyeteye rezil mi olalım? İkisi aynı şey değil mi? Ben emin değilim valla.Eğer doktor değilseniz sizin için farketmez nasılsa, ikisinde de sümüğünüz akıyor sonuçta. Ha ille de ayrım yapmak gerekirse biri nezle biri gripti eskiden. Şimdi öyle değil ama..Gribal enfeksiyon.. Ne kadar gavurca olursa hastalık o kadar önemli, siz de o kadar ilgiye muhtaç mı oluyorsunuz, anlamıyorum ki..

Eskiden bizim çocuk çok yaramazdı..Peki şimdi? Hahaayt.."ay bizim çocuk aslında yaramaz değil, hiperaktif şekerim"..Çocuğu misafirlikte biraz koşturup gürültü yapan her anne babanın ağzından bunu duymaya başladık. Niye? Benim bir doktordan dinlediğime göre hiperaktivite, basbayağı bir hastalık. Öyle zırt pırt görülen birşey de değil üstelik. Aslında çocuğun canavar olma hali..Fakat ille de kendimizi önemli hissettireceğiz ya "ay bizim çocuk hiperaktif valla,naapsam doktora mı götürsem ki" Ben bunu diyenlerin çocuğunu doktora götürdüklerini hiç görmedim..

Hülasa, sırf insanlar ilgi göstersinler diye kendimize abuk sabuk hastalık isimleri takıyoruz..

Eski insanlar ne kadar rahattılar oysa..Çocuk yaramazlık yaptı mı poposuna iki şaplak atarlar, başları ağırırsa biraz kesmeşeker alır veya aspirin sallar, burnu aktı mıydı annesi limonlu ıhlamur kaynatır, içerdi mis gibi..

Askerliğimi Diyarbakır'da, şu an Genelkurmay Başkanı olan paşamızın korumalığını yapan bir karakolda yaptım. Paşa, askeri hastanenin fakir halka bedava sağlık hizmeti vermesini (haftada bir gün) ve yine bedava ilaç dağıtmasını emretti..Mekan bizim karakol, karakolda olayın organizasyon sorumlusu bendeniz. 7 ay boyunca yaklaşık 5 bin kişiye hizmet verdik. O hizmet sırasında yarısı Türkçe bilmeyen ve gerçekten ve maalesef fakir olan vatandaşlarımız "neyin var" sorusuna hep şu cevabı verirlerdi: "başım ağriy, belim ağriy, her tarafım ağriy"..Niye hep aynı şeyi söylerlerdi? Çünkü bir öncekinin bunu söyleyip muayene olduğunu öğrendiği için, devlet kapısından dönmesin diye, ezberlerdi bu şifreyi ve zaten kıt bir Türkçesi olduğu için (yarısının hemen hiç yoktu, tercümanla anlaşıyorduk) derdini bu cümleyle ifade ederdi..

Onun "başım ağriy"'si neyse sizin migreniniz de kan şekeriniz de aynı, hiç kasmayın boşuna:)

öpmişumdur

3 yorum:

  1. 60'lı 70'li yıllarda insanların midesi ekşirdi, sonra da ülser olurdu.. bilahare gastrit icat edildi, herkes gastrit.. 2000lerin geyiği ise reflü.. adı kulağa hoş mu geliyo ne, herkes reflü a.k.

    inanıyorum ki, aids eşcinsel hastalığı olarak lanse edilmeseydi, en çok aids vakası değilse de şikayeti bizim memlekette görülürdü..

    popülere aşığız azizim, böyle bir milletiz biz..

    YanıtlaSil
  2. a.k. = ks. amına koyiiiim

    ks = kısaltma (ne olur ne olmaz:))

    YanıtlaSil
  3. Walla benim dönemimde de her yaşıtımın alerjisi vardı. (a.k.)

    Güneşe çıkamıyorum alerjim var , denize giremiyorum yok yosun alerjim var diye bunlar böyle hayatta hiç bişeyden aşırı bir zevk almadan büyüdüler.

    Oysa biz denizde dipten yosun çıkarıp ona buna yapıştırdık , güneş altında top oynadık , terli terli su içtik , iskeleden ellerini ve ayaklarını tuttuğumuz kızları 3 e kadar sayıp 2 de attık denize bu şekilde güzel geçti çocukluğum...

    Ancak şimdi de durum aynı , onun bunun bişeylere olan reaksiyonu değişmedi...

    Şu an ise bakıyorum ben hala bir çok kişiyi denize atıyorum , koşuyorum , bağrıyorum , atlıyorum falan...

    Ama mutlu ve istediğim gibi yaşıyorum...

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.