19 Eylül 2006

The Tekkins Family

Melike hanımın doğum günü vesilesiyle sizlere Tekkin ailesini tanıtmak isterim sevgili TP sakinleri...

İstanbul’un saygın ailelerinden biri olan Tekkinler, esasen Kayseri kökenlidir. Freko’nun büyük büyük dedesi Kasım efendi Osmanlı döneminde kapattığı arazileri, belediyedeki tanıdıkları vasıtasıyla fahiş fiyatlarla devlete okutmuş, eline geçen hatırı sayılır sermayeyle Bakırköy’e göçüp hanlar hamamlar satın almıştır. Fekat Kasım efedinin evlatları o kadar uyanık çıkmamış, geçen yıllar eldekini avuçtakini savurup süpürmüştür.

Freko’nun çocukluğu, dedelerinden kalan eski köşkte refah içinde geçmiştir. Bu köşkün bahçesinde kah elmaya armuda dalan, kah kediye köpeğe teneke bağlayan Frekocan, kardeşi Melike’yle birlikte şımarıklığın dibine vurmuştur.

Babaları Malik bey, valideleri Müjgan hanım, amcaları Festan bey, neneleri Meftune hanım ve sadık uşakları Babür efendi ile mutlu mesud yaşayan Tekkin kardeşler, en iyi ecnebi mekteplerinde eğitim görmüş, binicilik kulüplerinde dersler almış, alafranga dansta tüm yaşıtlarını yayan bırakmışlardır.

Lakin “hazıra dağ dayanmaz” deyişi bir kez daha gerçekliğini kanıtlamış, çocuklarının büluğ çağlarında Tekkin ailesi mali krizle tanışmıştır.

Bundan sonra yaşananların ayrıntısına inip sıkıntı vermek istemem. Bildiğim kadarıyla, Festan bey biraderine okkalı bir kazık atar, atadan kalan köşkün ve çikolata fabrikasının (hatta markasının ismi de Zambo’dur, araştırın, doğru söylediğimi göreceksiniz) üzerine oturarak Tekkin ailesini evsiz ve gelirsiz bırakır... Bu elem verici olaydan sonra Tekkin ailesi, diğer orta gelirli Türk aileleri gibi yaşamaya devam etse de, ‘geçmişe özlem’ aile fertlerinin her birinde derinden hissedilmektedir. İçki ya da nargile meclislerinde Freko çocukluğundan bahsederken gözlerinde buğulu bir hüzün, dudaklarının kenarında da ince bir tebessüm sezilir...

- Birinci bölümün sonu -

(Not: İkinci bölümde sizlere Tekkin kardeşlerin kısıtlı imkanlarla yaptıkları züppeliklerden, tertipledikleri parti ortamlarından bahsedeceğim. Esen kalın.)

7 yorum:

  1. filhakika, bandırmalı araştırmacıları üniversitede kürsü sahibi edecek bir geçmişimiz olduğu doğrudur, ve fakat bandırmalı araştırmacılar malesef ki zevzeklikleriyle müsemma olduklarından, gerçek tarihçe bir boşnak ilim adamı tarafından kaleme alınmadıkça kitleler tarafından bilinemeyecektir.. allahtan ümit kesilmez der saygılar sunarım..

    freko, protest burjuvazinin son temsilcisi

    YanıtlaSil
  2. efem "yeni dünya adamı boşnak bile olsa bozar" deyu bir atasözü vardır eflak - boğdan diyarlarında, birden aklıma geldi, paylaşayım istedim:)

    YanıtlaSil
  3. Rivayet odurki, günün birinde Festan Bey Malik Bey'in aklını çeler; "Ailemize yaraşan bir türkü yaptıralım, sabah kahvaltıda dinleyip dinamolarımıza cila çekelim" der.

    Sonrasında Festan Bey meyhane arkadaşı Küfeci Kirkor Efendiyle anlaşıp, onu ecnebi, meşhur besteci Alexander Mozart (Amadeus'un emmioğlu) olarak tanıtır ve türkü karşılığında kopardığı 1000 altını da cebine kor. İşte Küfeci Kirkor Efendi'nin yaptığı türkünün güftesi de şu haldedir :

    Boy bizde, pos bizde,
    Topunuzu alacak pabuç bizde
    Çatalca Tepesi, Bostancı Sahili
    We are the Tekkins Family

    31nci yaşını eda eden Melike Hanım'a iyi niyet dileklerimizle...

    YanıtlaSil
  4. Ben bu aileye damat olup gireyim tam olsun...

    Birde ikinci etabı varmış bu ailenin...

    Tertiplenen partyler...

    YanıtlaSil
  5. valla verdik kızı kütürüm, yıllar oldu, enişten duymasın:)

    YanıtlaSil
  6. Yahu illa kız diye tutturan mı var allasen :-)))

    Sen bile ol yeter...

    YanıtlaSil
  7. e o halde damat olmazsın, gelin olursun, hatta gelin olmuş geliyorsun gibi şarkısı bile var bunun:)

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.